Geçtiğimiz haftalarda alabaş ile tanışmamı yazmıştım hatırlarsanız, hani demiştim kohlrabi de derlermiş, aslen turpgillerden ve Alman turbu olarak da anılırmış. Sonra peşi sıra yorumlar geldi meğer Kıbrıs’ta cehennem topuzu olarak anılırmış. Ne iddialı bir isim, ama ismin aksine sindirimi kolay, yediğinizi anlamıyorsunuz desem yeridir.
Elimde bir kaç tane daha vardı, ne yapsam diye düşünüp salata ile idare ederken bir yorum daha geldi. Meğer Avusturya’da çorbası yapılırmış, neden olmasın? Alabaşları doğradım, ne yakışır diye kokladım, kendimce bir yorum kattım, onlardan çorba yaptım.
Sütlü alabaş çorbası için malzemelerimiz;
3 yemek kaşığı zeytin yağı
2 adet orta boy alabaş
1 küçük soğan
3-4 adet taze soğan
½ lt süt
2,5 su bardağı tavuk suyu
4 çorba kaşığı arpa şehriye
½ limon
1 tatlı kaşığı nane
Tuz-karabiber-kırmızı pul biber
Öncelikle alabaşları soyalım. Aynı elma gibi, sadece kabukları biraz daha kalın ama yapısı gereği sizi nasıl soyacağınız yönünde yönlendiriyor, merak etmeyin. Sonra dilerseniz kalın kalın dilimleyin, dilerseniz pişme sürecini hızlandırmak için rendeleyin, size ve vaktinizin bolluğuna kalmış.
Ardından hem taze soğanları hem de beyaz soğanı ince ince doğrayın ve zeytinyağı eklediğiniz tencerede hafif sararana kadar 5 dakika süre ile kavurun. Rendelediğiniz alabaşları da ekleyin ve biraz suyunu salıp, soğanlar ile harmanlanması için 3-5 dakika süre ile karıştırın.
Süt ve tavuk suyunu ekledikten sonra karabiber ve kırmızı biberi de ekleyin. Altı kısık ve kapağı hafif açık olarak pişirmeye başlayın, ne de olsa süt var içinde taşmasını istemeyiz.
20 dakika sonra çorba pişince, blender yardımıyla çorbayı inceltin, arpa şehriyeleri ekleyin ve kısık ateşte 10-15 dakika daha pişirin. Son olarak naneyi de ekleyip, demlenmesi için kapağını kapatın.
Servis anında tereyağında ısıttığınız kırmızı biber ile çeşnilendirebilir, dilerseniz çorbanıza bir kaç sap maydanoz da serpebilirsiniz. Şimdi sıra sizde önce pazara alabaş bulmaya, ardından mutfağa onlara kendi yorumuzu katmaya... Hayat tattıkça güzel!
Afiyet olsun!
Not: Çorba listem gittikçe uzuyor bu daha güzel...
No comments:
Post a Comment