Birgün bir arkadaşım bana siteye eklediğim tüm tarifler için "çok lezzetli oldu","harika bir tarif" gibi yorumlar yazdığımı söyleyip alaycı bir üslupla ,"denediğin her tarif nasıl güzel olabiliyor?" diye sordu .Ben de uzun uzadıya bu konuda bilgi verip merakını giderdim.Eminim yemek bloglarından veya tarif dergilerinden edindiği tarifleri denediğinde benim gibi arada bir de olsa hüsrana uğrayanlarınız olmuştur.Zira son denediğim kek tarifinin ardından yaşananları bir önceki tarifte sizlerle zaten paylaştım :)) Tabi ki her denediğim tarif güzel sonuç vermiyor.Bazılarını inatla üzerinde birkaç değişiklik yapıp tekrar deniyorum.Defalarca yapmama rağmen hiç başarılı sonuç elde edemediklerimi tabiki paylaşmıyorum sitemde.İkinci veya üçüncü denemede başarıyı yakaladıklarım oluyor.İşte ben de bu tarifleri ekliyorum siteye.Yani aslında denediğim tarifler oldukça fazla,ama sonucuna göre başarılı olduklarım bence burada paylaşılmayı hakediyor.Denediğim halde berbat bir sonuç aldığım tarifi buraya ekleyip "harika" diye yorum yapmak bence hiç etik değil.
Peki sözü nereye getireceğimiz merak ediyorsanız eğer,işte bu çorba tarifi de benim 2. denememde başarı sağladığım tariflerden biri.İlk denememin hem fotoğrafları çok kötüydü hem de tadı :)) Ama bunda tarifi aldığım site sahibi Cenk'in hiç bir suçu yok,tek sorun benim domateslerimiz ve zeytinyağımın kötü olmasıydı.Ki gördüğünüz üzre bu sorunu da hallettim ve harika bir çorba çıktı ortaya.Pişirilişi diğer domates çorbalarından çook farklı ve garip bir şekilde sanki önceki domates çorbası deneyimlerinizin çakma olduğu hissini yaratıyor sizde.Tarif benim takip etmekten büyük keyif aldığım Cafe Fernando 'dan.Siz de benim gibi ilkinde başarı sağlayamazsanız pes etmeyin,ikincisi müthiş oluyor.Son olarak eklemek istiyorum ki tarifin orjinalinde krema yok,ben domates çorbasını kremalı sevdiğim için 1yemek kaşığı ekledim.Tercih size kalmış,damak tadınıza nasıl uygunsa öyle yapın.Kolay gelsin dileklerimle buyrun,farklı bir domates çorbası hikayesi:
Malzemeler:
1.5 kilo domates
3 diş sarımsak
10-15 dal taze kekik
4 çorba kaşığı zeytinyağı
1 çorba kaşığı şeker(ben yarım kaşık kullandım)
3 su bardağı (750 ml) tavuk suyu veya sebze suyu
1 yemek kaşığı krema
Deniz tuzu
Taze çekilmiş karabiber
Yapılışı:
-Fırını 220dereceye ayarlayıp ısıtın.
-Derin br fırın tepsisine veya cam bir tepsiye domatesleri ortadan keserek fotoğraftaki gibi yerleştirin.
-Domateslerin üzerine ince halkalar halinde doğradığınız kırmızı soğanları, taze kekikleri yerleştirin ve zeytinyağını gezdirin.
-Üzerine bolca deniz tuzu (sofra tuzu kullanıyorsanız çok fazla dökmeyin), taze çekilmiş karabiber ve yarım çorba kaşığı şekeri de döküp önceden ısıtılmış fırında domateslerin üzeri karamelize olana kadar, yaklaşık 30 dakika boyunca pişirin.Zaten bu sırada çok lezzetli,misss gibi bir koku yayılacaktır tüm evinize.
-Pişen domatesleri fırın kabına bıraktıkları su ile beraber bir tencereye aktarın.
-Üzerine 3 su bardağı sıcak tavuk suyu (veya aynı oranda sebze suyu) ekleyip kaynatın.Ocağı kısık ayara getirip 10 dakika kadar pişirin.
-Çorbayı domateslerin kabuklarından temizlemek için bir süzgeçten geçirip tekrar tencereye aktarın.Bu aşamada incecik bir tülbent kullandım ben.
-Çorbayı tekrar blenderdan geçirip tuzunu karabiberini ayarlayın
-Biraz ılındıktan sonra 1 yemek kaşığı kremayı da ilave edip karıştırın ve servis yapmadan hemen önce dilediğiniz sıcaklığa getirin.
-Cafe Fernando'da olduğu gibi aslında keçi peyniriyle denemedim ama domates çorbası krem peynirle çok lezzetli oluyor.Gün ışığını kaçırmadan fotoğraf çekebilmek için öyle acele ettim ki kızarmış ekmeğe krem peynir sürmeye vakit bulamadım.Ben de krem peynirden daha çok sevdiğim izmir tulumuyla servis yaptım.Neyle yersek yiyelim domates çorbası-peynir-kızarmış ekmek karşısında midemiz her halükarda bize teşekkür edecektir.
LeylaK
Kategoriler: ÇORBALAR
Bunu E-postayla GönderBlogThis!Twitter'da PaylaşFacebook'ta Paylaş
Tepkiler: |
No comments:
Post a Comment