Peygamberimizin duası:
“Ey Rabbim!
Acizlikten, tenbellikten, korkaklıktan cimrilikten, eli kolu dökülür derecede takatsızlıktan kasvetten, gafletten, zilletten, azlıktan, meskenetten sana sığınırım. Fakirlikten, küfürden, fısktan, şekavetten, nifaktan, yapdığını insanların duyması ve medh etmeleri için yapmaktan, riyâdan, sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, abraslıktan ve kötü hastalıklardan sana sığınırım.
(Buhari)
OYUN
İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir. Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler.
Berber, iş adamının kulağına fısıldar;
"Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi..."
Berber çocuğa seslenir:
"Ali, buraya gel!"
Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde beş yüz bin, diğer elinde beş milyonluk bir banknot olduğu halde çocuğa sorar:
"Hangisini istiyorsan alabilirsin?" Çocuk dalgın dalgın bir beş yüz bine bir de beş milyona bakar ve sonunda beş yüz binlik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır. Berber işadamına döner ve gülerek:
"Gördün mü? Sana söylemiştim." der.
Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden beş milyonluk değil de, beş yüz binlik banknotu aldığını sorar. Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir :
"Eğer beş milyonluğu alırsam oyun biter!"
Bu hikayeyi okuyunca sizlerle paylaşmak istedim ve düşündüm ki...
Allahımız, bizi yaradanımız, insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken... Biz kim oluyoruz da insanları bir kaç kez görmek, iki üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yargılama hakkına sahip olabiliyoruz ki!
........
Şimdi sıcacık çorbamızı paylaşmak istiyorum.
Patates çorbası 1 bardak süt ile yapılan bir çorbadır. Fakat ben sütlü çorbaları sevmediğim için bu çorbayı yapmıyordum. Bugün ne yapsam diye düşünürken birde sütsüz deneyeyim diyerek bu çorbayı pişirdim. Pişirirken de daha sağlıklı ve lezzetli olması için un yerine pirinç koymaya karar verdim.
Sonuç bence TAM NOT aldı.
Yapımı kolay, herkeseye uygun, hafif ve lezzetli bu çorbayı denemenizi tavsiye ederim.
...
SÜTSÜZ PATATES ÇORBASI
Malzemeler:
4 orta boy patates
1 büyük boy kuru soğan
1 yemek kaşığı domates salçası
2 yemek kaşığı pirinç
3 diş sarımsak
3 - 4 yemek kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı nane
7 - 8 su bardağı et suyu veya içme suyu
Tuz
Yapılışı:
Çorba yapacağımız tencerenin içinde yemeklik doğradığımız soğanlarımızı zeytinyağıyla hafif sararıncaya kadar yani 2 - 3 dakika kavuralım.
Üzerine küp küp doğradığımız patateslerimizi ekleyelim ve kavurmaya devam edelim.
Bir kase içerisinde salçamızı su ile karıştırarak açalım ve aromasının çıkması için ikiye böldüğümüz sarımsaklarımızla birlikte ilave edelim, karıştıralım. Sotelemeye devam edelim.
Üzerine kaynamış et suyu veya içme suyumuzu ekleyelim. (Ben 6 bardak su ekledim.)
Hemen arkasından ayıklanıp, yıkanmış pirincimizi de ilave edip, karıştıralım. Eklediğimiz pirinçler ve patateslerimiz iyice yumuşayıncaya kadar pişirelim. Pirinçlerin yapışmaması için arada çorbamızı karıştıralım.
Pişen çorbamızı pürüzsüz olması için blendırdan geçirelim.
Çorbamızın içine kuru nanemizi ilave edip karıştıralım. Eğer sizinde çorbanız benimki gibi koyu olmuşsa sıcak su katarak kıvamına getirebilirsiniz.. (2 su bardağına yakın su ile çorbamı açtım.)
Çorbamız blendırdan geçirilince sıcaklığını kaybettiği için tekrar kaynamaya bırakalım.
Kaynayan çorbamızı servis tabağına alalım ve sıcak olarak servis yapalım.
AFİYET OLSUN.
No comments:
Post a Comment