Günaydın,
Sabah sabah kargalarin kargaşası ile uyanıyoruz ve yaklaşık üç-dört saat sürüyor bu ses. Belki hiç bitmiyor, şehir gürültüsü arasında kayboluyor. Bu sene nedense sürekli o güzel sesleri! ile ötüyorlar.
Önce yavrulama zamanları dedim ama o da geçti, ne oluyor bu hayvanlara. Bir ara da hah deprem olacak diyordum, şimdi ona da alıştım.
Fotoğraf kaynak;
http://www.resimyukle.com/karga_13a6
Karga yı çok severim, hep bir kargam olsun istedim. Balkona gelip giden özgür bir karga mesela. Biliyormusunuz 150 yıl kadar yaşıyorlarmış ve çok akıllı hayvanlar, konuşan türleri de varmış.
Bu arada dişarıda ki kavganın sebebi anlaşıldı. Resmini çekemedim ama sefil sari bir kedi, çam ağacında ki yuvalarında oturuyor, yavru yoktu yuvada, Ada kız a da gösterdim, anneee nasıl çıkmış oraya diye soruyor. Sefil kedi nasıl da oturmuş yuvaya rahat rahat,ağırlığı ile düşecek gibi ama rahat. Aşağıya indi kedi ve kargalar orada da takip ediyorlar onu. Alem hayvan şu kargalar.
Biraz önce kızım da kalktı, biraz öksürük var. Çorbasını verdim BBC seyrediyor şu anda.
Çorba mı, Malatya tarhanası, yanılmıyorsam Yüksel halam evde yapmış. Leziz, ekşi, ağzınıza buğdaylar geliyor yerken ıhmm eline sağlık.
Eda gel yapalım.
Daha önce yapmıştım ama nasıl yapıldığını hatırlayamadım, uydurdum. Leziz oldu.
Ne mi yaptım, göz kararı bir miktarı suya koydum ve o suya bolca yoğurt ekledim. Yaklaşık yarım saat sonra koydum tencereye ve sürekli karıştırarak pişirdim ve sonra diğer bir tavada zeytinyağı ve kuru reyhan ı ısıttım - asıl kullanılması gereken baharat nane ama bende yoktu, Nüket ten bekliyorum artık - Coz... çorbanın içine kattım ve ohh içtim. Cem ekşi maya gibi kokuyor diyor ve içmiyor, oysaki benim hoşuma giden de tam o koku. Kızım da içti, arada yapılır artık. Yaz olunca insan çorba özlüyor.
Bu çorba için tuzu en son koyunuz, yoğurdunuz kesmesin.
Bir diğer konu;
Cem bu ısı ölçer i Ada doğduğunda aldığında kızmıştım. Çok daha yenileri çıksa da iyiki almış. Alet kendini amorti etti. Teşekkürler Braun.
Ada kız halleri;
Yaprak geldi geçen, Eti browni intense de pakette lokmalık yeni bir düzenleme yapmış, dayanamadım aldım ve herkes sebeplendi tabi. Ada kız da anne bana çay verirmisin, tatlımla birlikte içeceğim dedi. Şaşırdım çünkü Ada çay içmez. Olur dedim ama o ara hemen ekledi, numara yapacağım anne su ver ltf. Ajda bardağına suyu koydum ve alt tabağı ile birlikte verdim. Paketini açtı, çayı/suyu aynen benim gibi yudum yudum tatlısı ile birlikte içti. Benim küçük bir modelimdi. Çok güldük.
O sırada Yaprak, Cumartesi planı yapıyor, Ada cim havuza gidelim, arıyor arkadaşını havuz işi yatıyor, Ada cım şuraya gidelim, buraya gidelim derken Ada dediki sende ne çok fikir değiştiriyorsun, oraya buraya... kaldık öyle. Çözdü kızım teyzesini.
Park da da ağlayan tanıdığı çocuk olunca hemen onu oyalamaya çalışıyor ağlamasın diye. Dün Vildan ın Doruk a da aynısı yaptı. Vicdanlı olacak benim kızım. Ciciannem çok doğru bir teşhis yaptı onun için.
Elimde ki yeni kitap, harika, şiddetle tavsiye ediyorum. Bilinmeyen bir sürü hikaye ve bilgi birikimi bu kitapta toplanmış. Yılmaz Özdil gibi yazılmış, yani hikayelerin hiç dikkat çekmeyen göze batmayan detayları can alıcı biçimde öne çıkıyor. Örnek mi;
Osmanlı da, Yiğitbaşı, bir ustanın yaptığı ayakkabıda hile olduğuna kanaat getirirse, o usta bu mesleğin ve öteki mesleklerin ileri gelenlerinin önünde kethüda tarafından uyarılır ve aldığı paranın müşteriye iadesi sağlanırdı. Hatalı olan ayakkabı da bir daha kullanılmaması için dama atılırdı. Böylesi bir durum ayakkabı yapımcılarının en korkulu rüyasıydı. Çünkü, meslekteki tüm itibarını kaybettiği gibi müşterisi de azalırdı. Bu uygulama günümüzde yapılmasa da '' pabucu dama atılmak''
deyimi Türkçede yaşamaya devam etmektedir!
Nasıl süper değil mi?? Kethüda; Güvenilen, bir yeri idareyle görevli memur anlamındadır. Halk arasında kahya da denir.
Sevgiler
Çiğdem the kitapkurdu anne.
No comments:
Post a Comment